Kırşehir, tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri ve özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait mimari eserleri ile ünlü bir şehir. Anadolu’nun ortasında yer alan Kırşehir, birçok turistik yere ev sahipliği yapmaktadır.
Eski Türk ev mimarisi ile inşa edilmiş olan ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Kaman Evleri, Kırşehir’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Mucur Ağzı Mağarası, ilginç mağara özellikleri ile ünlü bir turistik mağaradır. Kümbet Yaylası, doğal güzellikleri ve yayla evleriyle ünlü bir mesire alanıdır. Çiğdemlik Tabiat Parkı ise temiz havası ve doğal güzellikleri ile ünlü piknik alanlarından biridir.
Karamık Gölü, Türkiye’nin en büyük gölüdür. Doğal güzellikleriyle göz kamaştıran göl, Kırşehir’in en önemli doğal alanlarından biridir.
Hacı Bektaş Veli Türbesi, Anadolu’nun önemli dini liderlerinden biri olan Hacı Bektaş Veli’nin türbesi ve müzesidir. Kırşehir Kalesi ise M.Ö. 3000 yılına kadar uzanan tarihi kalenin kalıntılarıdır.
Cacabey Medresesi, Anadolu’nun en eski medreselerinden biridir. Osmanlı dönemi mimarisini yansıtan Muallimköyü kasabası da eski evleriyle ünlü bir turistik mekandır.
Mevlana Türbesi, Mevlana Celaleddin Rumi’nin babası Bahaeddin Veled’in türbesidir. Ayaş Vadisinde yer alan andikristian Türbe ve kilise kalıntıları ile Türbe Yılanlı Kilise de Kırşehir’de ziyaret edilecek yerler arasındadır.
Kaman Evleri
Kırşehir’in tarihi yerleri arasında yer alan Kaman Evleri, Eski Türk ev mimarisi ile inşa edilmiş çiftlik evleridir ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaktadır. Bu evler, Türkler tarafından Moğol istilası sonrasında inşa edilmiştir ve 18. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Kaman Evleri, evlerin yapısı, dekorasyonu ve işlevselliği ile ilgi uyandıran bir turistik yerdir.
Kaman Evleri’nin özellikleri arasında yüksek tavanlar, geniş avlular ve geleneksel ahşap işçiliği yer alır. Bu evler, tamamen doğal malzemelerle inşa edilmiştir ve iç tasarımı oldukça minimaldir. Evler iki katlıdır ve genellikle alt katta ahırlar ve depolar, üst katta ise yaşam alanları bulunur.
Kaman Evleri, Kırşehir’in tarihi ve kültürel birikimini yansıtır. Evler, dışarıdan bakıldığında bir çiftlik gibi görünse de, içeride yüksek tavanlar, şömineler ve geniş yaşam alanları ile oldukça rahattırlar.
Bunun yanı sıra, Kaman Evleri’nin her biri birbirinden farklıdır. Evlerin yapımında kullanılan malzemeler, dekorasyon ve mimari stilleri kişiye özgü olarak belirlenir. Bu nedenle, Kaman Evleri’nin ziyaretçileri her evde farklı bir atmosfer bulabilirler.
Kaman Evleri, 20. yüzyılda bakımsızlıktan dolayı yıkılmaya yüz tutmuştur. Ancak sonraki yıllarda yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde, Kaman Evleri tekrar eski görkemli günlerine dönmüştür. Ziyaretçiler, evlerin içinde gezinebilir ve evlerin tarihini daha yakından tanıyabilirler.
- Yüksek tavanlar
- Geniş avlular
- Geleneksel ahşap işçiliği
- Minimal iç tasarım
- Doğal malzemelerle inşa edilmiştir
- Her ev farklı bir atmosfere sahiptir
Kaman Evleri, Türk kültürünü yakından tanımak isteyen ziyaretçiler için mükemmel bir seçenektir. Eski Türk ev mimarisi ve geleneksel tasarımlara ilgi duyanlar, Kaman Evleri’nin büyüleyici atmosferinden oldukça etkilenirler. Bu özellikleri nedeniyle, Kaman Evleri, Kırşehir’de gezilmesi gereken turistik yerler listenin başında yer almaktadır.
Mucur Ağzı Mağarası
Kırşehir’de doğanın kendine özgü güzelliklerinden biri de Mucur Ağzı Mağarası’dır. Bu mağara Kırşehir’in Mucur ilçesinde yer almaktadır. Yer altı oluşumları sebebiyle turistik bir mekan olarak tercih edilmektedir.
Mucur Ağzı Mağarası’nın en ilginç özelliklerinden biri, içinde yer alan “sarkıt ve dikitler” denilen yer altı doğa oluşumlarıdır. Bu sarkıt ve dikitler zamanla oluşmuş taşların yavaş yavaş mağara tabanından damlaması, bazen de mağara tavanından sızmasıyla meydana gelmiştir. Bazı yerlerde sarkıt ve dikitlerin birleşerek şekillendirdikleri devasa kolonlar da vardır.
Mucur Ağzı Mağarası, aynı zamanda zengin süslenme özellikleriyle de bilinmektedir. Mağaranın bulunduğu bölgedeki yer altı suları, taşların rengini ve yapısını değiştirerek güzel desenler oluşturmuştur.
- Mağaranın doğa tutkunları için büyük bir ilgi odağı olduğu bilinmektedir.
- Yer altı ve yer üstü doğa turizmi alanında Mucur Ağzı Mağarası adeta bir cennettir.
- Mucur Ağzı Mağarası’nın içerisinde yapılacak turlar ile doğanın güzelliklerinin keşfedilmesi mümkündür.
- Mağarada tarihi bir yerin kalıntıları olan mezarlar da ziyaret edilebilmektedir.
Doğa ve tarih severler için vazgeçilmez yerlerden biri olan Mucur Ağzı Mağarası’na Kırşehir’e yolunuz düştüğünde mutlaka uğramanızı öneririz. Zengin doğa ve tarihi eserleri ile Kırşehir, turistik açıdan gerçek bir zenginliğe sahiptir.
Kümbet Yaylası
Kırşehir şehir merkezine 20 km uzaklıkta yer alan Kümbet Yaylası, doğal güzellikleri ve yayla evleriyle ünlü bir mesire alanıdır. Yamaçlarda yerleşik yayla evleri, doğal çeşmeler, temiz havası ve muhteşem manzarası ile doğa tutkunlarının uğrak noktasıdır.
Kümbet Yaylası’nın güney kesimlerinde yer alan doğal bir göl olan Çukur Göl muhteşem manzarası ve etrafındaki rengarenk çiçeklerle ziyaretçilerin gönlünde taht kurar. Ayrıca yaylanın en güzel yerlerinden biri olan Ayran Kayası’na tırmanarak bölgenin manzarasını da seyredebilirsiniz.
Kümbet Yaylası, aynı zamanda trekking yapmak isteyenler için de ideal bir bölgedir. Yaylanın yakınlarından geçen ve çevreye yakından tanık olmanızı sağlayan birçok doğa yürüyüşü rotası bulunmaktadır.
Kümbet Yaylası aynı zamanda yöresel yemeklerin tadılabileceği güzel restoranlar ve kafeler de bulunmaktadır. Kendinize bir şömine sipariş edip, keyifli bir ortamda yemek yiyebilir, doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Kümbet Yaylası, mutlaka gezilip görülmesi gereken bir bölgedir. Temiz havası, doğal güzellikleri ve yayla evleriyle unutulmaz bir deneyim yaşatacaktır.
Çiğdemlik Tabiat Parkı
Çiğdemlik Tabiat Parkı, Kırşehir’deki doğal güzellikleri ve temiz havası ile ünlü olan bir mesire alanıdır. Park, ziyaretçilerine açık alanlarda piknik yapabilme, doğa yürüyüşü yapabilme ve spor aktiviteleri yapabilme imkanı sunan geniş bir alana sahiptir. Burada ziyaretçiler, mesire alanına yerleştirilmiş bankları kullanarak doğa manzaralarını seyredebilir, taze hava alabilir ve doğal yaşamı keşfedebilirler.
Çiğdemlik Tabiat Parkı, Türkiye’nin en güzel doğa parklarından biridir. Park içinde yer alan doğal gölet, balık tutmayı sevenler için ideal bir yerdir. Gölette bulunan balık türleri arasında sazan, alabalık ve turna gibi türler yer almaktadır. Parkın yeşil çayırları, güneşli günlerde piknik yapmak için ideal bir yerdir. Ayrıca, parkın insan yapımı yürüyüş yolları hedefli yürüyüş yapmayı sevenler için idealdir.
Çiğdemlik Tabiat Parkı’nda ayrıca doğal yaşamı keşfetmek isteyen ziyaretçiler için birçok yürüyüş parkuru da mevcuttur. Burada ziyaretçiler, uzun yürüyüşler yaparak doğal yaşamı keşfedebilirler. Her bir parkur, farklı bir doğal yaşam alanı sunar ve ziyaretçilerin doğayla bütünleşmesine olanak verir. Ayrıca, Çiğdemlik Tabiat Parkı’nda yer alan tesisler, ziyaretçilere yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşılayacak birçok seçenek sunar.
Çiğdemlik Tabiat Parkı, Kırşehir’de gezilecek yerler arasında yer alan en güzel doğal alanlardan biridir. Ziyaretçilerin güzel manzaraları, temiz havayı ve doğal yaşamı keşfetmeleri için birçok olanak sunar. Bu doğal güzellikler, yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmeyi hak eden önemli bir Kırşehir turistik mekanıdır.
Karamık Gölü
Karamık Gölü, Türkiye’nin en büyük göllerinden biridir ve Kırşehir’in Mucur ilçesi sınırları içinde yer almaktadır. Göl aynı zamanda önemli bir doğal alan olarak korunmaktadır. Karamık Gölü’nün çevresi piknik alanları ve yürüyüş parkurları ile çevrilidir. Göl, zengin bir fauna ve flora çeşitliliği barındırmaktadır ve ülkeye özgü birçok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır.
Karamık Gölü suları aynı zamanda tarım ve balıkçılık için de kullanılmaktadır. Göl etrafında bulunan köylerde yaşayan yerel halk, balıkçılık ile geçimlerini sağlamaktadır. Göl suyu, yeraltı kaynaklarından beslenmektedir ve bu nedenle oldukça berraktır. Bu özellikleri ile Karamık Gölü, doğa severler için ideal bir tatil yeri olarak öne çıkmaktadır.
Gölün çevresindeki piknik alanları ve yürüyüş parkurları, doğa yürüyüşü ve kamp gibi açık hava etkinlikleri için de idealdir. Göl çevresindeki yeşillik alanlar, doğal güzelliği ile ziyaretçileri cezbederken, aynı zamanda stres atmak ve huzur bulmak için de mükemmel bir ortam sağlamaktadır.
Karamık Gölü’nün çevresinde bulunan restoranlar ve kafeler, ziyaretçilerin gün boyunca kaliteli vakit geçirmelerine olanak tanır. Yemekler genellikle doğal ve organik ürünlerle yapılmaktadır ve böylece hem lezzetli hem de sağlıklı bir deneyim sunmaktadır.
Bunun yanı sıra, Karamık Gölü’nde çeşitli su sporları da yapılmaktadır. Gölde yüzme, su kayağı, jet ski ve deniz bisikleti gibi etkinlikler yapabilirsiniz. Suyun temiz olması, bu sporları yaparken daha güvenli bir ortam oluşturur.
Kısacası, Karamık Gölü, doğal güzellikleri, zengin fauna ve flora çeşitliliği, açık hava etkinlikleri ve su sporları için mükemmel bir doğal alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Kırşehir gezilecek yerler listesinde mutlaka yer alması gereken bu yer, ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil deneyimi sunar.
Hacı Bektaş Veli Türbesi
Kırşehir, Anadolu’nun en önemli dini liderlerinin yattığı türbeleri ile bilinir ve Hacı Bektaş Veli Türbesi de bu türbelerin başında gelir. Hacı Bektaş Veli, zamanında Hristiyan, Müslüman ve diğer farklı dinlere mensup insanlar arasında barış ve hoşgörü propagandası yapan ve tek tanrı inancını benimseyenlerden biridir.
Hacı Bektaş Veli türbesi ve müzesi, Anadolu’daki Alevi-Bektaşi kökenli toplumların en önemli merkezlerinden biridir. Türbe, 14. yüzyılda yaşamış olan Hacı Bektaş Veli’nin mezarıdır ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilir.
Türbeyi ziyaretçilerine açık bir müze de takip eder. Bu müze, Hacı Bektaş Veli’nin yaşamına, felsefesine ve öğretilerine odaklanarak ziyaretçilere zengin bir kültürel deneyim sunar. Türbe ve çevresinde yürüyüş yaparak, tarihi yerleri ziyaret edebilir veya müzenin görsel ve video materyalleriyle Hacı Bektaş Veli’nin hayatı hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Türbede, Hacı Bektaş Veli’nin manevi öğretileri, sembolik olarak sunulduğu mistik bir divan ve kitap mağazası da bulunur. Türbenin bahçesinde birçok etkinlik ve sergi düzenlenir ve burası aynı zamanda Türkiye’nin önemli Alevi festivallerinden birisi olan Hacı Bektaş Veli Anma Törenlerine de ev sahipliği yapar.
Türbe, barışçıl ve hoşgörülü toplumlara ilham veren Hacı Bektaş Veli felsefesine saygı duyanlar için bir inanç ve kültür merkezidir. Bu nedenle, Hacı Bektaş Veli Türbesi Kırşehir’de ziyaret edilecek en önemli yerlerden biridir ve Türk kültürü ve tarihine meraklı gezginlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden biridir.
Kırşehir Kalesi
Kırşehir, tarihi dokusuyla ünlü bir ilimizdir. Gezilecek yerlerin sayısı da oldukça fazladır. Bu turistik yerler arasında yer alan Kırşehir Kalesi ise, M.Ö. 3000 yılına kadar uzanan tarihi kalıntıların bulunduğu önemli bir alan olarak öne çıkar.
Kale, şehrin güneydoğusunda, yüksek bir tepe üzerinde yer almaktadır. İlk olarak Hititler tarafından inşa edilmiş olan kale, daha sonra Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde de kullanılmıştır. Selçuklu dönemine ait kalenin, ihtişamlı mimarisi günümüze kadar gelmiştir.
Kırşehir Kalesi, içinde farklı yapıların da bulunduğu bir kale kompleksidir. Kalenin içinde, sarnıçlar, şapel, kuleler, hamamlar ve sarayların kalıntıları da bulunmaktadır. Ayrıca, kalenin M.Ö. 1000’li yıllarda çevresine inşa edildiği tahmin edilen taş duvarları da hala ayakta durmaktadır.
Kale kalıntıları, tarihi dokusu ve muhteşem manzarası sayesinde gezginlerin ilgisini çekmektedir. Kalenin zirvesinden, Kırşehir’in etrafındaki muhteşem manzaraların yanı sıra, kaleye bakan yönden, Kırşehir’in tarihi merkezini ve Mevlana Türbesi’nin kubbesini de görmek mümkündür.
Kırşehir Kalesi, tarihi dokusunu korumak adına restore edilen bir yerdir. Yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda, kalenin bir kısmı yeniden inşa edilerek ziyaretçilerin gezmesine açılmıştır. Kırşehir’e gelen turistlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerler arasındadır.
Eğer tarihe ilgi duyuyorsanız, Kırşehir Kalesi’ni ziyaret etmek sizi hayrete düşürecek. Ayrıca, bu kalıntılar, geçmişin sorularına cevap arayan arkeologlar için de bir hazinedir. Yapılan kazı çalışmaları, kalenin tarihi hakkında daha fazla bilgi vermektedir.
Cacabey Medresesi
Cacabey Medresesi, Anadolu’nun en eski medreselerinden biridir ve 1272-1273 yıllarında Anadolu Selçuklu Sultanı Giyaseddin Keyhüsrev tarafından inşa ettirilmiştir. Medrese, Kırşehir’in tarihi merkezinde yer almaktadır ve yıllar boyunca birçok kez restorasyon geçirmiştir.
Cacabey Medresesi, Anadolu’da mimari açıdan önemli bir yere sahiptir. Batı cephesinde bulunan 3 kapısından birincisi, medresenin koridoruna açılan dış kapı, diğer ikisi ise iç avluya açılan kapılardır. Medresenin içinde dört tane revaklı avlu ve 21 adet kapalı hücre bulunmaktadır. Bağımsız bir camiye sahip değildir ve namazlar avluda kılınır.
Cacabey Medresesi, Anadolu Selçuklu Sultanı Giyaseddin Keyhüsrev döneminde 1272-1273 yıllarında inşa edilmiştir. Medrese, günümüze kadar pek çok onarım geçirmiştir. 19. yüzyılda gerçekleştirilen son onarımın ardından, Osmanlı döneminde bir tıp okulu olarak kullanılmıştır.
Cacabey Medresesi, Osmanlı Dönemi’nde eğitim açısından önemli bir yere sahipti. İlk yıllarında özellikle İslam hukuku ve fıkıh dersleri verilirken, daha sonraları tıp ve tasavvuf konuları da eklendi. Medrese, Osmanlılar döneminde de kullanılmış ve pek çok önemli alim yetiştirilmiştir.
Cacabey Medresesi, Selçuklu mimarisi özelliklerini yansıtmaktadır. Yapı, L planında inşa edilmiştir ve avlusunda 21 adet hücre yer almaktadır. Yapının batı cephesinde açık bir avlu bulunmaktadır. İçinde dört tane revaklı avlu bulunmaktadır. Kapalı olan revakların önü ise aynı zamanda hücrelerin kapısıdır.
Medresenin girişinde bulunan 10 köşeli kasnak, yapının en dikkat çekici özelliklerinden biridir. Ayrıca, medresenin revakları üzerinde bulunan yıldız ve çam kozalağı motifleri de oldukça dikkat çekicidir.
Cacabey Medresesi’nin içinde daha önceleri Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan bir bölüm bulunmaktadır. Bu bölümde medrese ile ilgili önemli eserler sergilenmektedir.
Cacabey Medresesi, Kırşehir’deki diğer tarihi yapılar gibi oldukça önemli bir turistik cazibe merkezidir ve şehirdeki tarih ve kültür meraklıları tarafından ziyaret edilmektedir.
Muallimköyü
Muallimköyü, Kırşehir’in Mucur ilçesinde yer alan tarihi bir kasabadır. Osmanlı dönemi mimarisini yansıtan antik evleriyle bilinen Muallimköyü, oldukça ilgi çekici bir turistik mekandır.
Kasabadaki evler, sadece Osmanlı mimarisi özelliklerini yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda yerel halkın yaşam şekillerine de ışık tutuyor. Muallimköyü’ndeki evler, ahşap ve taş malzemelerden inşa edilmiş olup genellikle iki ya da üç katlıdır. Her evin geniş avlusu ve bahçesi vardır ve hemen hemen tüm evlerde ahşap kapılar bulunur.
Aynı zamanda, Muallimköyü’nde eski camiler, hamamlar ve diğer tarihi yapılar da bulunmaktadır. Kasabanın ana caddesinde, çarşıların ve dükkânların bulunduğu bir pazar yeri mevcuttur. Burada, geleneksel Kırşehir el sanatlarından yapılmış el işi ürünleri ve hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz.
Muallimköyü, turistik bir yer olmasına rağmen hala geleneksel yaşamı koruyor. Kasaba sakinleri, turistleri sıcak bir şekilde karşılama konusunda oldukça misafirperverdir. Ziyaretçiler, yerel halkla etkileşim halinde olabilir ve onlarla sohbet ederek, onların geleneklerini ve kültürlerini öğrenebilirler.
Bunun yanı sıra, kasabanın etrafı doğal güzelliklerle çevrilidir. Çevredeki dağlar ve ormanlar, doğa yürüyüşleri, piknikler ve doğa sporları yapmak için sağlıklı bir mekan sunar. Muallimköyü, Kırşehir’deki turistik yerler arasında hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile öne çıkan bir kasabadır.
Ülkemizin tarihi eserleri ve doğal güzellikleriyle dolu Kırşehir’i ziyaret ederken, Muallimköyü gibi birçok ilginç yer keşfedebilirsiniz. Tarihi mimari ve geleneksel yaşam tarzını yakından görmek isteyen ziyaretçiler, bu güzel kasabayı ziyaret etmelidirler.
Mevlana Türbesi
Kırşehir’deki turistik yerler arasında en önemli dini turizm merkezlerinden biri olan Mevlana Türbesi bulunuyor. İslam dünyasının önemli tasavvuf alimleri ve ozanlarından olan Mevlana Celaleddin Rumi, babası Bahaeddin Veled’in Kırşehir’e gelmesiyle birlikte bu bölgede yoğun bir ilgi görmüştür. Konya’daki Mevlana Müzesi’nin yanı sıra, babasının türbesi de Kırşehir’de ziyaretçilerini bekliyor.
Bahaeddin Veled, Mevlana Celaleddin Rumi’nin babası ve aynı zamanda onunla birlikte Anadolu’ya gelen Mevlevilik tarikatının kurucusudur. Türbesi, Kırşehir’in ilk yerleşim yeri olan Karatay Beyliği tarafından 14. yüzyılda inşa edilmiştir. Türbe, sonraki yüzyıl boyunca birkaç defa restore edildi ve günümüzde ziyaretçilerin hizmetine sunulmaktadır.
Türbe, tipik Türk-İslam mimarisiyle inşa edilmiştir ve oldukça güzel süslemelerle bezenmiştir. İçindeki mozaik detayları ve etkileyici mimarisi sebebiyle turistlerin ilgisini çeker. Ayrıca bahçesi de oldukça güzel ve bakımlıdır.
Zaman zaman burada Mevlevi dernekleri tarafından sema törenleri de yapılıyor. Türbe, müze işlevi gören bir yapıdır. Ziyaretçiler, türbeyi gezebilir ve restorasyon sürecinde kullanılan özgün malzemelerden yapılmış birçok değerli eseri inceleyebilir.
Türbe aynı zamanda yakın zamanda restore edilen bir camiye de ev sahipliği yapıyor. Kırşehir’in tarihi dokusunu keşfetmek isteyenler, Mevlana Türbesi’ni mutlaka ziyaret etmelidirler. Ayrıca, Konya’daki Mevlana Müzesi’ni ziyaret edenlerin de yol üzeri Kırşehir’de bulunan bu önemli dini turizm merkezine uğramaları önerilir.
Türbe Yılanlı Kilise
Türbe Yılanlı Kilise, Kayseri ilinde Ayaş Vadisi’nde yer alan tarihi bir kilisedir. Bu dar ve uzun vadide ki kilise, Romalılar tarafından inşa edilmiştir. Kilisenin yapısı, erken dönem Hristiyan kiliselerinde sıklıkla kullanılan bazilika planlarına benzemektedir.
Kilise içinde birkaç mezar, papaz odası ve bölümler bulunmaktadır. Kilisenin en ilginç özelliği, ana girişten önce bulunan bir avludur ve bu avlu üzerinde Yılanlı Kabrinin yer aldığı tahtadan bir şapel yer almaktadır.
Yılanlı Kabir, kilisenin kuzeybatı köşesinde yer almaktadır. Yapısına bakıldığında, kabrin Roma dönemlerinde yapıldığı düşünülmektedir. Tüm duvarları el işçiliği ile oyulmuş olup, kabrin içinde yılan motifleri yer almaktadır.
Kilisenin duvarları dış yüzünde, figüratif ve geometrik süslemeler de bulunmaktadır. Hristiyan sembollerinin yanı sıra, çeşitli hayvan figürleri ve mitolojik motifler de yer alır.
Türbe Yılanlı Kilisesi oldukça iyi korunmuş bir tarihi yapıdır. Ziyaretçiler için ücretsizdir ve yılın her dönemi açıktır. Kilise, Kayseri’nin turistik ve tarihi yerlerinden sadece bir tanesidir. Bu nedenle, tarih sevenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yerdir.