Kayseri, tarihi yerleriyle ziyaretçilerine farklı bir deneyim sunmaktadır. Kayseri’nin tarihi dokusunu yansıtan birbirinden önemli tarihi yapılarını sizler için listeledik. Eğer bir tarih meraklısıysanız ve Kayseri’ye yolunuz düşerse bu yerleri mutlaka ziyaret etmelisiniz.
- Kayseri Kalesi: Kayseri’nin merkezinde yer alan tarihi kalenin tarihi MÖ 3. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Kalede Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait izler görülmektedir.
- Hunat Hatun Camii: Kayseri’nin en önemli Osmanlı dönemi yapılarından biridir. 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in eşi Hunat Hatun tarafından yaptırılmıştır.
- Kültepe Kaniş: Kayseri’nin yakınlarındaki Kültepe’de yer alan antik kent, Hitit dönemine aittir. Arkeolojik kazılar sonucu birçok eser ve tablet bulunmuştur.
- Seyyid Burhaneddin Türbesi: Kayseri’nin Develi ilçesinde yer alan türbe, 14. yüzyılda Seyyid Burhaneddin tarafından yaptırılmıştır. Türbede ayrıca Seyyid Burhaneddin’in oğlu Mehmed’in türbesi de bulunmaktadır.
- Döner Kümbet: Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde yer alan tarihi yapı, 1276 yılında yapılmıştır. Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biridir ve çoğu turistin ziyaret ettiği yerlerden biridir.
- Sırıksulu Camii: Kayseri’nin Talas ilçesinde yer alan tarihi cami, 13. yüzyılda Selçuklu mimarisine uygun olarak inşa edildi. Caminin en belirgin özelliği sütunlu revaklarıdır.
- Sahabiye Medresesi: Kayseri’nin Talas ilçesinde bulunan tarihi yapı, 1267 yılında yapılmıştır. Anadolu Selçuklu devleti döneminde yapımı gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin en büyük medreselerinden biridir.
Bunlar dışında Kayseri’de gezilebilecek birçok tarihi yer bulunmaktadır. Tarihi dokusuyla göz alıcı olan şehir, geçmişe yolculuk yapan herkesi kendine hayran bırakır. Kayseri’yi ziyaret etmek isterseniz, bu tarihi yerleri listenize mutlaka eklemeyi unutmayın.
Kayseri Kalesi
Kayseri Kalesi, Kayseri’nin merkez ilçesi Kocasinan’da yer alan bir kale ve müzedir. İlk olarak Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş ve yerli halk tarafından onarılmıştır. Kale, Selçuklu döneminde yeniden yapılandırılmış ve İlhanlılar döneminde değişikliğe uğramıştır.
Kayseri Kalesi’nin içinde bir müze de yer almaktadır. Müze, Kayseri ilinin tarih ve kültürüne ait birçok eseri sergilemektedir. Ziyaretçiler, müzede bulunan eserler sayesinde Kayseri’nin zengin tarihini keşfedebilirler.
Kayseri Kalesi Giriş Ücreti | Çalışma Saatleri |
---|---|
Ücretsiz | Her gün 08:00-17:00 |
Kayseri Kalesi, ziyaretçilerin tarihi bir yolculuk yapabilecekleri harika bir yerdir. Kalede gezinirken, Kayseri’nin geçmişini, kültürünü ve mimarisini keşfedebilirsiniz. Ayrıca, muhteşem manzara eşliğinde güzel bir fotoğraf çekebilirsiniz.
- Kayseri Kalesi’ne gitmek için en uygun zaman Nisan-Ekim aylarıdır.
- Yanınıza konforlu ayakkabılar ve şapka/güneş kremi gibi güneş koruyucu eşyalarınızı mutlaka alın.
- Kayseri Kalesi’nde ayrıca pek çok restoran ve kafe de bulunmaktadır. Geleneksel Türk yemeklerinin tadına bakmanızı öneririz.
Kayseri Kalesi, ziyaretçilere açık havada tarihi ve kültürel bir deneyim sunan harika bir yerdir. Gezmek isteyenler için birçok turistikgezi seçeneği vardır ve mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Kayseri’ye gelirseniz Kayseri Kalesi’ne mutlaka uğrayın.
Hunat Hatun Camii
Hunat Hatun Camii, Kayseri’nin tarihi ve kültürel dokusunda önemli bir yere sahiptir. Caminin yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in eşi Hunat Hatun tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Cami, 13. yüzyılda inşa edilmiştir ve günümüze kadar restore edilerek korunmuştur.
Caminin mimari özellikleri, Anadolu Selçuklu mimarisinin belirgin özelliklerini göstermektedir. Kubbeli yapısı, minberi, mihrabı ve süslemeleri dikkat çekmektedir. Ayrıca, kapılarındaki geometrik motifler, Selçuklu sanatının en önemli özelliklerindendir.
Hunat Hatun Camii’nin kapıları da dikkat çeken özelliklere sahiptir. İki farklı kapısı olan caminin iç kapısı, yapının ana kısmını oluşturur ve en önemli kapısıdır. Dış kapısı ise, ilave bir bölümü oluşturur ve daha sade bir mimariye sahiptir.
Cami kapılarının Selçuklu Sanatı açısından büyük önemi vardır. İki ayrı kapısı olan caminin kapılarında geometrik motifler ve süslemeler kullanılmıştır.
Hunat Hatun Camii’nin iç kapısı en önemli kapısıdır. Kapının üzerinde yer alan geometrik şekiller, Selçuklu sanatının farklı özelliklerini yansıtır. Kapının sağ tarafında yer alan Selçuklu tuğrasıyla Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev’in hükümdarlığındaki döneme ait olduğu anlaşılmaktadır.
Hunat Hatun Camii’nin dış kapısı, iç kapıya oranla daha sade bir mimariye sahiptir. Kapının üzerinde yer alan geometrik şekiller de yine Selçuklu sanatının izlerini taşımaktadır.
Hunat Hatun Camii, Kayseri’de gezilebilecek en önemli tarihi yerlerden biridir. Anadolu Selçuklu mimarisinin güzel örneklerinden biri olan cami, tarihi ve mimari açıdan büyük öneme sahiptir.
Kapılar
Hunat Hatun Camii, Kayseri’de bulunan en önemli tarihi yapılar arasındadır. Caminin girişinde yer alan iki ayrı kapı önem taşımaktadır. Bu kapılardan biri iç kapı, diğeri ise dış kapı olarak adlandırılmaktadır. Her iki kapı da cami mimarisinde yaygın olarak kullanılan öğelerdir.
İç kapı, caminin ana giriş kapısıdır ve caminin içine açılmaktadır. İç kapı, camideki ibadet alanlarına giriş yapmak isteyenler için kullanılmaktadır. İç kapının üzerinde yer alan yazılar, caminin yapılış tarihi ve dönemin önemli kişileri hakkında bilgiler içermektedir. Ayrıca iç kapının yanında bulunan oymalı kitabe, Selçuklu Sultanı III. Alaeddin Keykubad’ın annesi Hunat Hatun tarafından yaptırıldığını göstermektedir.
Dış kapı ise avluya açılan kapıdır ve caminin dış cephelerinden birinde yer almaktadır. Dış kapının üzerinde de Süryanice yazılı bir kitabe ve kabartma şekiller bulunmaktadır. Bu kabartma şekillerde Selçuklu dönemi mimari özellikleri görülmektedir.
Hunat Hatun Camii’nin iç kapısıyla dış kapısı arasında anlamlı bir bağlantı vardır. İç kapının üzerindeki kitabede “Ey insanlar! Allah’a ibadet edin ve kullarına merhamet edin” yazmaktadır. Dış kapının üzerinde ise, “Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed, Allah’ın elçisidir” yazmaktadır. Bu yazılar her iki kapının anlamını daha da vurgulamaktadır.
İç Kapı | Dış Kapı |
Caminin ana giriş kapısıdır | Avluya açılan kapıdır |
Caminin içine açılır | Caminin dış cephelerinden birinde yer alır |
İç kapının üzerindeki yazıda “Ey insanlar! Allah’a ibadet edin ve kullarına merhamet edin” yazmaktadır. | Dış kapının üzerindeki yazıda “Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed, Allah’ın elçisidir” yazmaktadır. |
Hunat Hatun Camii’nin kapıları, caminin önemli mimari unsurlarından biridir. İç kapıya girildiğinde, caminin asil havası ve güzel mimarisi karşınıza çıkmaktadır. Dış kapı ise, önündeki avluda yer alan çınar ağacıyla birlikte caminin tarihi dokusuna katkı sağlamaktadır.
Her iki kapı da Hunat Hatun Camii’nin önemini yansıtmaktadır. Camiyi ziyaret edenlerin, her iki kapıyı da yakından incelemesi ve içerisindeki yazıları okuması, caminin tarihine ve mimari özelliklerine daha iyi bir şekilde hakim olmalarını sağlayacaktır.
İç Kapı
Hunat Hatun Camii’nin iç kapısı, caminin batı cephesinde yer almaktadır. Taç kapısı olarak da bilinen iç kapı, 1335-1336 yıllarında yapılmış ve Anadolu Selçuklu mimarisi özelliklerini taşımaktadır. Kapının üstünde yer alan bir kitabe de, yapım tarihini ve Hunat Hatun’un adını belirtmektedir.
Kapının yapımında kullanılan malzeme ise, mermer ve sıvalı tuğla olarak seçilmiştir. Kapı üstünde yer alan pencere, içeriye doğru küçülen bir şekle sahiptir. Ayrıca, kapının sağ ve solunda yer alan duvar diplerinde, Osmanlı dönemine ait rölyefler yer almaktadır.
- Hunat Hatun Camii’nin iç kapısı, caminin en önemli kapısıdır.
- İç kapı, Anadolu Selçuklu mimarisi özelliklerini taşımaktadır.
- Kapının yapımında, mermer ve sıvalı tuğla kullanılmıştır.
- Kapı üstünde yer alan pencere, içeriye doğru küçülen bir şekle sahiptir.
Dış Kapı
Hunat Hatun Camii’nin dış kapısı Kayseri’deki en görkemli yapılarından biridir. Kapı, Türk-İslam mimarisi ile yapılmıştır. Kapının üzerindeki dört satırlık kitabe, günümüz Türkçesi’ne çevrildiğinde, “Esirgemeye ve bağışlamaya kapalı olan hükümranlık kapısı, Allah’ın adını çağıranların hizmetinde açıktır” anlamına gelmektedir.
Dış kapı, Hunat Hatun Camii’nin ana giriş kapısıdır. Kapı açık kare planlı bir yerde inşa edilmiştir ve kesme taşlarla örülmüştür. Kapının iki yuvarlak kemerli alınlığı vardır. Kapını üzerinde 3 kavisli kemerler olduğu görülmektedir. Kapı ağır sığınağı kapatır ve sıvı bir metal kapak, gelen ziyaretçileri şaşırtacak kadar mükemmel olduğu için kapıyı korumaktadır.
Dış kapıda Türk Çinili süslemesi de dikkat çekmektedir. Türkiye’nin akıllıca tasarlanmış Çini motifleri orijinal halini korumaktadır. Ayrıca, Kapı’nın iki yanında da 1990’larda yeniden yapılan iki mermer kubbe bulunmaktadır.
Dış kapı Hunat Hatun Camisi’ne gelen ziyaretçileri büyüleyen bir atmosfere sahiptir. Kapıyı geçtikten sonra ziyaretçilerin karşısına Hunat Hatun Camii’nin ana avlusu çıkmaktadır. Ziyaretçiler burada caminin mimarisini, arkaik süslemelerini ve sakinliğini rahatça inceleyebilirler.
Hunat Hatun Camii’nin dış kapısı, Kayseri’nin en güzel tarihi yerlerinden biridir ve ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelir. Kapı, Türk-İslam mimarisi ve detaylı süslemeleri ile büyüleyicidir. Hunat Hatun Camii’nin dış kapısında birçok fotoğraf çekmek ve mimarisini incelemek için zaman ayırmak gerekir.
Hunat Hatun Türbesi
Kayseri’deki tarihi yerler arasında önemli bir yere sahip olan Hunat Hatun Camii’nin içerisinde Hunat Hatun’un türbesi de yer alıyor. Hunat Hatun Türbesi, 14. yüzyılda Kayseri’de yaşamış olan ve caminin yapımını gerçekleştiren Emir Celaleddin Karatay’ın eşi olan Hunat Hatun’un anısına yapılmıştır.
Türbe, caminin kuzeybatı köşesinde yer almaktadır. Dikdörtgen planlı olan Hunat Hatun Türbesi, tek kubbeli bir yapıya sahiptir. Kubbenin altındaki sanduka, Hunat Hatun’un mezarını barındırmaktadır. Türbe duvarları çini ve mozaiklerle süslenmiştir. Üst kısımda yer alan levhalarla Türkçe ve Farsça yazılar bulunmaktadır. Türbe kapısı ise ahşap işlemelerle süslenmiştir.
Hunat Hatun Türbesi, ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk imkanı sunuyor. Türbenin mimari özellikleri, Osmanlı dönemi sanatının güzel örneklerinden biridir ve Kayseri’nin önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul edilmektedir.
Hunat Hatun Türbesi’nin gezilmesi için Hunat Hatun Camii’ni ziyaret etmek gerekmektedir. Camii her gün ziyarete açıktır ve ziyaret saatleri resmi tatiller dışında 08:00 ile 18:00 arasındadır. Cami içerisinde ücretsiz şekilde gezilebilen Hunat Hatun Türbesi’ni mutlaka ziyaret etmek, caminin mimari özelliklerinin yanı sıra tarihi önemine de yakından tanıklık etmek için önemlidir.
Kayseri’nin tarihi mekanları arasında özel bir yere sahip olan Hunat Hatun Türbesi, Osmanlı dönemi sanatını yansıtan mimarisi ve Hunat Hatun’un anısına yapılmış olmasıyla da dikkat çekmektedir. Kayseri’ye seyahat planları yapanlar, Hunat Hatun Camii’ni gezip, Türbe’yi de ziyaret ederek tarihi bir yolculuk yapabilirler.
Kültepe Kaniş / Karum
Kayseri’nin Develi ilçesinde yer alan Kültepe, M.Ö. 2. binyıla kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Bu tarihi bölgede birçok medeniyetin izleri bulunmaktadır ve arkeolojik kazılar sayesinde tarihin tozlu sayfalarından açığa çıkmaktadır.
Kültepe Kaniş, Anadolu’nun en eski şehirlerinden biri ve Ticaret Kolonileri Dönemi’nde (M.Ö. 2000-1750) önemli bir ticaret ve kültür merkeziydi. Burası, Hitit İmparatorluğu’nun merkezi olmadan önce, Asur ve Babil İmparatorlukları ile ticari ilişkileri olan bir şehirdi.
Kültepe Kaniş’teki arkeolojik kazılarda çok sayıda tablet keşfedilmiştir. Bu tabletler, M.Ö. 2. binyılda yazılmış ticari kayıtlar ve diplomatik karşılaşmaların kaydını tutmaktadır. Kazılarda ayrıca başka birçok kültür izi de bulunmuştur.
Bölgedeki arkeolojik kazıları inceleyenler, M.Ö. 2000-1750 yılları arasında burada yaşamış olan Asurlular, Babilliler, Hititler ve diğer birçok uygarlık hakkında fikir sahibi olabilirler. Ayrıca hayatın o dönemlerde nasıl olduğuna dair bazı ipuçları da kazılarda elde edilen buluntular sayesinde elde edilebilir.
Kültepe Kaniş, Kayseri’nin Develi ilçesinde yer almaktadır. Buraya ulaşmak için Kayseri’den otobüs veya özel araçla gidilebilir. Bölge, ziyaretçiler için oldukça ilginç bir tarihi alandır.
Bölgenin arkeolojik kazıları hala devam etmektedir ve yeni keşifler yapılıyor. Turistler ve tarih meraklıları için oldukça önemli bir yer olan Kültepe Kaniş ziyaret edilmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.
Seyyid Burhaneddin Türbesi
Kayseri’de yer alan Seyyid Burhaneddin Türbesi, Osmanlı Dönemi’ndeki önemli ünlülerden biri olan Seyyid Burhaneddin’in anısına yapılmıştır. Türbe, 16. yüzyılın sonlarına doğru Kanuni Sultan Süleyman tarafından inşa edilmiştir. Geniş bir bahçe içerisinde yer alan türbe, Kayseri’nin mimari güzelliklerinden biri olarak bilinmektedir.
Türbe’nin girişinde yer alan kapıda Selçuklu döneminde kullanılan stilize edilmiş desenler yer almaktadır. Türbe’nin mimari özellikleri arasında ise kare planlı nef, kubbe ve orta bölümde yer alan şadırvan bulunmaktadır.
Yapım Yılı | 1573 |
---|---|
İnşa Edildiği Dönem | Osmanlı Dönemi |
Kimin İçin Yapıldı | Seyyid Burhaneddin |
Mimari Stil | Selçuklu ve Osmanlı Karışımı |
Türbe’nin iç kısmı oldukça güzel süslemelere sahip olup, duvarlardaki ahşap oyma işleri bakımından oldukça zengindir. Türbe’nin merkezindeki üçgen formdaki çatı, oldukça ilgi çekici bir özellik taşıyor. Türbe’nin etrafı ise geniş bir bahçe ile çevrilidir. Bahçede bulunan ağaçlar, bitkiler ve çiçekler bahçenin doğal güzellikler katarken türbenin görünümünü tamamlıyor.
Türbe, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Şehrin dışında, büyük bir bahçe içinde kurulmuştur. Türbenin yapımı, 1573 yılında tamamlanmıştır.
Seyyid Burhaneddin Türbesi, ziyaretçilere her gün 08.00-17.00 saatleri arasında açıktır. Haftanın çoğu günü ziyaretçi akınına uğrayan türbeye, hafta sonlarıda ilgi oldukça fazladır.
Yapımı
Seyyid Burhaneddin Türbesi, 14. yüzyılda inşa edilmiştir. Türbenin yüksekliği, Konya’nın Selçuklu Türbesi’nden sonra en yüksek olan türbe olarak bilinmektedir.
Türbenin yapımına, Seyyid Burhaneddin-i Harzemşah’in vefatından kısa bir süre sonra başlandı. İnşaat 1385 yılında tamamlandı. Türbe, döneminin önemli mimari yapılarından biri olarak kabul edilir.
Türbenin mimari özellikleri Selçuklu, Osmanlı ve Anadolu beylikleri mimarisi tarzlarının etkilerini yansıtır. Tek şerefeli bir kubbesi olan türbenin duvarları kesme taş ve moloz taş kullanılarak inşa edilmiştir.
Türbenin içi, mermer işlemeli bir sandukayla kaplıdır. Sandukanın İstanbul’da yapıldığı düşünülmektedir. Türbenin önüne sonradan yapılan revak, takviye amacıyla inşa edilmiştir ve mimari açıdan türbenin orijinal mimarisine uygun değildir.
Seyyid Burhaneddin Türbesi, Kayseri’nin önemli tarihi yapılarından biridir. Türbenin tarihi ve mimari özelliklerini keşfetmek ve ziyaret etmek için burada bulunan ziyaretçilerin mutlaka uğramaları gereken yerlerden biridir.
Ziyaret Saatleri
Seyyid Burhaneddin Türbesi, Kayseri’nin en önemli tarihi yerlerinden biridir ve her yıl binlerce insan tarafından ziyaret edilmektedir. Türbe, Pazartesi hariç haftanın her günü ziyaret edilebilir.
Günler | Ziyaret Saatleri |
---|---|
Pazartesi | Kapalı |
Salı-Cumartesi | 09:00 – 17:00 |
Pazar | 13:00 – 17:00 |
Özellikle turistler için, türbede gezinmek için en iyi zaman sabah saatleridir. Öğleden sonra ziyaretler genellikle daha kalabalık olur. Türbenin ziyaret saati değişebilir, bu nedenle önceden planlama yapmak her zaman en iyisidir.
Türbe gezisi sırasında, ziyaretçilerin giyiminde uygunluk ve saygı göstermeleri beklenir. Bu nedenle, ziyaretçilerin dikkatli bir şekilde giyinmeleri önerilir. Ayrıca, fotoğraf çekmek için izin alınması gerektiği unutulmamalıdır.
- Türbe ziyareti ücretsizdir, ancak bir miktar bağış yapmak gelenekseldir.
- Türbe önünde bir otopark vardır ve burada arabalarınızı koyabilirsiniz.
- Türbenin içindeki hoşgörü odası, ziyaretçilerin dua etmek ve meditasyon yapmak için kullanabilecekleri sessiz bir alan sunmaktadır.
Türbe ziyareti sırasında, ziyaretçilerin etrafa dikkatle bakmaları ve tarihi mimari özellikleri keşfetmeleri önerilir. Seyyid Burhaneddin Türbesi, Kayseri’nin gizli kalmış hazinelerinden biridir ve herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir.
Gezilecek Diğer Tarihi Yerler
Kayseri, tarihi yerleriyle ünlü bir şehir. Yani gezilecek pek çok tarihi yer bulunuyor. Biz de sizler için Kayseri’de gezilebilecek diğer tarihi yerleri listeledik. İşte o yerler:
Döner Kümbet, Kayseri’nin en önemli tarihi yapılarından biridir. Mimarisi ve süslemeleri ile dikkat çeken bu Türk-İslam eseri, 1276 yılında inşa edilmiştir. Döner Kümbet, adını, yapının çatısındaki dört birimin birbirine geçmesi sonucu oluşan döner bir görünüme sahip olmasından almıştır. |
Sırıksulu Camii, 1228 yılında inşa edilmiş olup, Kayseri’nin en eski camilerinden biridir. Camii mimarisi yanı sıra taş işçiliği ve süsleme sanatı ile ünlüdür. Günümüzde restorasyon çalışması yapılan camii, Kayseri’deki tarihi yapılardan biri olarak ziyaret edilebilir. |
Sahabiye Medresesi, Kayseri’nin en önemli Osmanlı dönemi yapılarındandır ve Kayseri’deki tarihi yapılar arasında yer almaktadır. Medrese, 15. yüzyılda inşa edilmiştir ve günümüzde restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Şehrin tarihi dokusunu yansıtan Sahabiye Medresesi, ziyaretçilerine tarihi bir atmosfer sunmaktadır. |
Her biri farklı bir hikaye ve mimariye sahip olan bu tarihi yerleri gezerken, Kayseri’nin tarihi mirası hakkında birçok şey öğrenebilirsiniz. Seyahat planınızı yaparken bu tarihi yerleri de mutlaka listeye eklemeyi unutmayın.
Döner Kümbet
Kayseri’de bulunan tarihi yapılar sadece tarihe yolculuk yapmakla kalmaz, aynı zamanda mimari açıdan da oldukça dikkat çekicidir. Bugün sizler için Kayseri’nin tarihi yerlerinden biri olan Döner Kümbet’i inceleyeceğiz.
Döner Kümbet, Kayseri’nin Talas semtinde yer alan bir türbe olup Anadolu Selçuklu Devleti dönemi mimarisi ile ünlüdür. Üç kat üzerine inşa edilmiş olan kümbet, farklı geometrik şekillerle süslenmiştir. Kümbetin etrafındaki sütunlar, burayı yerel halkın hayırseverlerinin toplandığı bir yer yapmıştır.
Döner Kümbet’in ilginç bir özelliği, adından da anlaşılabileceği gibi, etrafında dönen bir yapıya sahip olmasıdır. Üst kat, alt katın üzerinde dönebilir ve dönerken nefis bir hayranlık uyandıran bir illüzyon yaratır. Türbe içerisinde yer alan sandukalar oldukça etkileyicidir ve Anadolu Selçuklu Devleti dönemi sanatının güzel örnekleridir.
Döner Kümbet, aynı zamanda diğer tarihi yapılar gibi biraz yolculuk ve araştırma gerektirir. Ancak, buraya ulaştığınızda, zamanda yolculuk yapmak için şaşırtıcı bir yer bulacaksınız. Ziyaretiniz sırasında, kümbetin etrafındaki yerel esnaflardan alabileceğiniz hediyelik eşyalar veya bölgenin tarihi hakkında bilgi alabileceğiniz yetkili bir tur rehberi de bulunabilir.
Döner Kümbet’in mimarisi oldukça karmaşıktır ve detaylarının tarihi zenginliğini yansıtması için tasarlanmıştır. Bu nedenle, burayı ziyaret edenler genellikle burayla ilgili fotoğraflar çekerler. Ayrıca, özellikle gece ziyaret edildiğinde kümbetin ışıklandırması, zamanda yolculuk yapanlar için muhteşem bir görüntü oluşturur.
Sonuç olarak, Döner Kümbet, Kayseri’nin ziyaret edilmesi gereken bir tarihi yeridir. Eşsiz mimarisi, tarihi dokusunu koruması ve şaşırtıcı özellikleri ile ziyaretçilerini her zaman şaşırtmayı başarmıştır.
Sırıksulu Camii
Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde bulunan Sırıksulu Camii, Osmanlı döneminde inşa edilmiştir ve 1655 yılında tamamlanmıştır. Sırıksulu Camii’nin mimarı ise Konya’dan gelen Abdurrahman Köprülü’dür.
Caminin adı, inşasında kullanılan sırıkların iskeleti oluşturması nedeniyle “Sırıklı” veya “Sırıksulu” olarak anılmaktadır.
Caminin avlusunda bir çeşme ve muhtemelen Osmanlı dönemine ait mezar taşlarına rastlanmaktadır. Ayrıca caminin güney ve doğu köşelerinde şadırvanlar bulunmaktadır.
Camii tek şerefeli minaresi, iki adet ahşap kemerli cami kapısı ve üç adet minberi ile oldukça dikkat çekicidir. Yapıda aynı zamanda, büyük ve küçük olmak üzere iki adet çilehane bulunmaktadır.
Sırıksulu Camii’nin içi oldukça ferah ve aydınlıktır. Düz ve yuvarlak halılarla süslenen camide, büyük bir körükçü ile sadece kış aylarında kullanılan bir soba da bulunmaktadır.
Ayrıca caminin kuzey duvarında 1655 yılında yapımı tamamlanan bir sıbyan mektebi de yer alır. Mektebin içinde çocukların ders çalışabileceği ve oyun oynayabileceği bir avlu, ayrıca öğrencilerin su ihtiyacını karşılayacak bir çeşme ve tuvalet de vardır.
Genel olarak Sırıksulu Camii, Kayseri’deki Osmanlı dönemi camileri arasında en özgün mimariye sahip olanlarından biridir.
Eğer Kayseri’de iseniz, bu tarihi güzelliklerle dolu cami mutlaka ziyaret listenize eklemelisiniz.
Sahabiye Medresesi
Sahabiye Medresesi Kayseri’nin en önemli tarihi yapılarından biridir. Medrese, 1267-1268 yılında Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. İnşaatın tamamlanması ise daha sonraki dönemlerde gerçekleşmiştir. Medrese, 8 bin metrekarelik bir alanı kaplamaktadır ve oldukça büyük bir yapıdır.
Medresenin mimari özellikleri oldukça ilginçtir. Medrese tamamen tuğla ve taş malzemelerle inşa edilmiştir. Medresenin kapısı oldukça geniş ve süslüdür. Yapı, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Medrese içerisinde birçok derslik ve oda bulunmaktadır.
Medrese, Selçuklu Devleti döneminde birçok önemli düşünür ve ilim adamı yetiştirmiştir. Medreseye adını veren Sahabiye ise Hz. Muhammed’in arkadaşlarından biridir. Medresede özellikle dini ilimlerin öğretildiği bilinmektedir.
Medrese, bugün müze olarak ziyaret edilmektedir. Medrese içerisinde birçok tarihi eser ve belge bulunmaktadır. Medrese’nin çevresi oldukça güzel bir bahçe ile çevrilidir. Bahçede, dönemin Selçuklu mimarisine ait taş heykeller ve sarnıçlar bulunmaktadır. Medrese’nin önündeki avluda ise çeşitli yapılar ve kütüphane yer almaktadır.
Sahabiye Medresesi, Kayseri’nin en önemli turistik yerlerinden biridir. Medrese, tarihi yapısı ve mimari özellikleri ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Medrese’nin ziyaret saatleri haftanın her günü 08:00 ile 17:00 arasındadır. Medrese girişinde yaklaşık 5 TL ücret alınmaktadır. Medrese mutlaka gezilmesi gereken bir tarihi yapıdır.