Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Bitlis, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle turistler tarafından tercih edilen önemli şehirlerden biridir. Bitlis’te keşfedilecek pek çok yer bulunmaktadır.
Bitlis Kalesi, şehir merkezinde yer alan ve tarihi dokusuyla dikkatleri üzerine çeken önemli bir tarihi yapıdır. Kaledeki panaromik manzarası ise ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır.
Sular altında kalan tarihi Hasankeyf, Bitlis’te gezilecek yerler arasında en gözde olanlarından biridir. Tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle Hasankeyf, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.
- El-Amin Camii: Hasankeyf’te bulunan cami, kubbesi ve mimarisi ile dikkat çekmektedir.
- Tarihi Hamamlar: Osmanlı mimarisinin güzel örnekleri olarak kabul edilen tarihi hamamlar, Hasankeyf’te ziyaret edilmeye değer kıymetli yapılar arasındadır.
- Cendere Köprüsü: Dicle Nehri üzerinde bulunan tarihi köprü, sadece ulaşım için değil aynı zamanda tarihi dokusu ile de ilgi çekicidir.
Bitlis’teki Artuklu Hamamı, Selçuklu dönemine ait mimarisiyle turistlerin ilgisini çeken önemli bir tarihi eserdir.
Volkanik krater gölü olan Nemrut, doğal güzelliği ile öne çıkmaktadır. Gölün etrafındaki Akşemseddin Türbesi ise birçok turistin uğrak noktasıdır. Güroymak’ta bulunan göl ise doğal güzelliklerinin yanı sıra çevresindeki piknik alanlarıyla da popülerdir.
Bitlis Etnografya Müzesi, şehrin kültür ve tarihini yansıtan önemli bir müzedir. Nemrut Dağı Arkeoloji Müzesi ise bölgenin tarihi ve arkeolojik geçmişini sergilemektedir. Bitlis’e yakın olan Ahtamar Adası ise tarihi kilise ve manastırlarıyla dikkat çekmektedir.
Bitlis Kalesi
Doğu Anadolu bölgesinin önemli şehirlerinden Bitlis’te gezilecek yerler arasında en ünlülerinden biri Bitlis Kalesi. Tarihi dokusunu günümüze kadar başarıyla koruyan kale, 4. yüzyılda inşa edilmiştir.
Kale, şehrin en yüksek noktasında yer alır ve Bitlis’in tarihi dokusunu koruyan bir yapıdır. Gözetleme kuleleri, surlar ve çevresindeki hendekler kaleyi etkileyici kılan noktalardandır.
Kale, yıl boyunca ziyaretçilerin yoğun ilgisini çeker. Tarihi dokusu kadar panaromik manzarası da turistlerin dikkatini çeker. Yakın zamanda da restore edilen kale, Bitlis’in turizm potansiyelini arttırmıştır.
Kaleye çıktığınızda, Bitlis’in tarihi dokusunu keşfedeceğiniz gibi, şehrin panaromik manzarasına da hayran kalacaksınız. Bir yanda Bitlis Gölü’nün güneşte parıldayan görüntüsü, diğer yanda Nemrut Dağı’nın görkemli manzarası sizi bekliyor.
Kalenin içinde birçok yapı ve anıt da bulunmaktadır.
- Bölge halkının dualarla ziyaret ettikleri bir türbe
- Bölgenin en eski camilerinden biri olan Saatli Cami
Ayrıca Kale’nin içinde yeraltı tünelleri de yer alır. Bu tünellerin ne amaçla yapıldığı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, geçmiş dönemlerde kalede yaşayanlar tarafından savunma amacıyla ya da gizli yollar olarak kullanılmış olabileceği düşünülüyor.
Bitlis Kalesi, tarihi dokusu ve panaromik manzarası ile şehrin önde gelen turistik yerlerinden biridir.
Hasankeyf
Doğu Anadolu bölgesinin incisi Bitlis’in tatil rotasında yer alan Hasankeyf, sıradışı yerleriyle ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatıyor. Sular altında kalan bu tarihi şehir, tarihi dokusunu ve doğal güzelliklerini koruyor.
Hasankeyf’in en önemli noktalarından biri El-Amin Camii. Kubbesi ve mimarisiyle dikkat çeken camii, tarihi dokuyu modernleştirerek ziyaretçileri büyülüyor. Tarihi hamamları da Osmanlı mimarisinin güzelliklerini yansıtıyor. Ayrıca Dicle Nehri üzerindeki tarihi Cendere köprüsü, köprüdeki tarihi dokusuyla ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.
Hasankeyf’teki bir başka önemli yer ise Nemrut Krater Gölü. Volkanik krater gölü olan Nemrut, doğal güzelliğiyle ziyaretçilerinin büyüsünü bozmuyor. Ayrıca göl çevresindeki Akşemseddin Türbesi, ziyaretçilerin ilgi odağı.
Güroymak’ta bulunan göl ise popüler doğal piknik alanlarına ev sahipliği yapıyor. Şehrin tarihine ev sahipliği yapan Bitlis Etnografya Müzesi ve Nemrut Dağı Arkeoloji Müzesi ise arkeolojik eserleri ve bölgenin tarihi geçmişini yansıtıyor. Son olarak Bitlis’e yakın olan Ahtamar Adası, tarihi kilise ve manastırlarıyla dikkat çekiyor.
| Hasankeyf Gezilecek Yerler | Adres |
|---|---|
| El-Amin Camii | Hasankeyf, Batman |
| Tarihi Hamamlar | Hasankeyf, Batman |
| Cendere Köprüsü | Hasankeyf, Batman |
| Nemrut Krater Gölü | Hasankeyf, Batman |
| Akşemseddin Türbesi | Hasankeyf, Batman |
- El-Amin Camii, Hasankeyf’teki kubbe ve mimarisiyle öne çıkıyor.
- Tarihi hamamlar, Osmanlı mimarisinin güzelliklerini yansıtıyor.
- Cendere Köprüsü, köprüdeki tarihi dokusuyla ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.
- Nemrut Krater Gölü, volkanik krater gölü olan Nemrut, doğal güzelliğiyle ziyaretçilerinin büyüsünü bozmuyor.
- Akşemseddin Türbesi, göl çevresindeki tarihi eserler arasında yer alıyor.
El-Amin Camii
Hasankeyf’te yer alan El-Amin Camii, tarihi dokusu ve mimarisiyle büyüleyici bir yapıdır. 14. yüzyılda inşa edilen cami, Selçuklu mimarisinin etkilerini taşıyor. Kubbesi, zarif minaresi ve kesme taş işlemeleriyle dikkat çeken El-Amin Camii, Hasankeyf’in en önemli turistik yerleri arasında yer alıyor.
El-Amin Camii, iç mekanda yer alan özel işlemeleriyle de ünlüdür. Zengin geometrik desenler, bitkisel motifler ve el yazması yazıtlar caminin duvarlarına işlenmiştir. Ayrıca, caminin güney duvarında yer alan mihrap, özenli işlemeleriyle göz kamaştırıyor.
El-Amin Camii’nin bahçesi de ziyaretçilerine keyifli bir atmosfer sunar. Bahçede yer alan çeşme, taş işlemeleri ve ağaçlar, Hasankeyf’in geleneksel mimari özelliklerini yansıtan güzel unsurlardan sadece birkaçıdır.
Eğer tarihi yapıları ve mimarisiyle ilgileniyorsanız, Hasankeyf’teki El-Amin Camii’yi kaçırmamalısınız. Cami, çevredeki diğer tarihi mekanlarla birleştiğinde, etkileyici bir turistik tur sağlar.
Tarihi Hamamlar
Hasankeyf’teki tarihi hamamlar, ziyaretçilerine Osmanlı mimarisinin eşsiz örneklerini sunuyor. Bu hamamların en dikkat çekici özellikleri arasında taş işçiliği ve sıcak su kaynakları kullanılarak oluşturulan Osmanlı tarzı banyolar yer almaktadır. Hasankeyf hamamları, günümüzde ziyaretçiler tarafından turistik bir açıdan keşfediliyor.
Hasankeyf’teki tarihi hamamların en önemlileri Küçük Hamam, Büyük Hamam ve Yılanlı Hamam’dır. Küçük Hamam, 1550 yılında inşa edilmiştir ve bazı duvar süslemeleri halen günümüze kadar korunmuştur. Büyük Hamam ise, 1548 yılında yapılmış ve oldukça büyük boyutlarıyla dikkat çekmektedir.
Hasankeyf’te bulunan Yılanlı Hamam, hamamın etrafında bulunan yılan motiflerinden dolayı bu ismi almıştır. Osmanlı dönemi mimarisine ait olan bu hamam, tarihi doku ve mimari yapısını koruyan hamamlar arasında yer alır.
Hasankeyf’teki tarihi hamamlar, ziyaretçilere Osmanlı hamamlarının tarihini ve mimari özelliklerini keşfetme fırsatı sunmaktadır. Bu hamamlar, genellikle ziyaretçiler tarafından nemli ve sıcak bir ortamda rahatlama noktası olarak da tercih edilmektedir. Ziyaretçiler, tarihi dokuyu keşfederken hamamların sunduğu rahatlatıcı etkinin keyfini çıkarabilirler.
Bunların yanı sıra, bu tarihi hamamların çevresi turistik açıdan oldukça zengindir. Hasankeyf’teki tarihi hamamlara yakın konaklama alanları, piknik alanları ve restoranlar yer almaktadır. Bu hamamların olduğu bölgede, ziyaretçiler tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra çeşitli aktivitelerin tadını çıkarabilirler.
Hasankeyf’teki tarihi hamamlar, ziyaretçileri tarihi dokularına hayran bırakan Osmanlı mimarisinin önemli eserleri arasında yer almaktadır. Bu hamamların mimari yapısı, ziyaretçilere Osmanlı mimarisinin estetik değerleri hakkında bilgi verirken aynı zamanda ziyaretçilerin sıcak ve rahatlatıcı bir ortamda vaktini geçirmesine de olanak tanımaktadır.
Cendere Köprüsü
Cendere Köprüsü, tarihi yapısı ve şahane manzarasıyla kesinlikle Bitlis’te gezilmesi gereken yerlerden biridir. Dicle Nehri üzerinde yer alan köprü, tarihi İpek Yolu güzergahında olması sebebiyle de ilgi çekmektedir.
Cendere Köprüsü, Roma İmparatoru Septimius Severus tarafından M.S. 198 yılında yaptırılmıştır. 120 metre uzunluğunda olan köprünün orijinal hali 10 metre genişliğindeydi. Bugün ise, köprüde yapılan onarımlar sonucu genişliği 16 metre olarak değiştirilmiştir.
Köprü, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde ulaşım açısından oldukça önemli bir rol oynamıştır. Günümüzde ise, turistlerin yanı sıra yerel halkın da sıklıkla kullandığı bir noktadır.
Cendere Köprüsü, Dicle Nehri üzerindeki tarihi yapılar arasında da önemli bir yere sahiptir. Nehrin kıyısında yer alan ve 12 adet ayak üzerinde duran köprü, görülmeye değer bir manzara sunmaktadır. Tarihi dokusuyla herkesi kendine hayran bırakan köprü, Bitlis’in önemli simgeleri arasında yer almaktadır.
Ayrıca, köprünün çevresinde de piknik alanları bulunmaktadır. Bu alanlar, doğal güzelliklerini koruyarak ziyaretçilere hizmet vermektedir. Köprünün ortasından geçen Dicle Nehri’nin suyu, piknik yapanların serinlemesi için idealdir.
Cendere Köprüsü ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler, köprü yakınlarında yer alan tarihi yapıları ve müzeleri ziyaret edebilirler. Köprünün tarihi ve önemi hakkında bilgi almak ve bölgenin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen herkesi buraya bekliyoruz.
Artuklu Hamamı
Bitlis’te gezilecek yerler arasında yer alan Artuklu Hamamı, Selçuklu dönemine ait bir yapıdır ve önemli bir tarihi eser olarak kabul edilir. Hamam, şehrin merkezinde yer almaktadır ve yıllara meydan okuyan mimarisiyle dikkat çekmektedir.
Hamamın inşa edildiği tarih tam olarak bilinmese de Selçuklu dönemi eserleri arasında bulunması, yaklaşık 800 yıllık bir geçmişi olduğunu düşündürmektedir. Yapı, o dönemdeki hamam mimarisi özelliklerini taşımaktadır.
Hamamın girişinde, ziyaretçileri karşılayan büyük bir portal bulunmaktadır. Portalın üzerinde yazılı olan kitabede, inşa edildiği dönem hakkında bilgiler yer almaktadır. Portalın yanında ise mescit bölümü yer almaktadır.
Hamamın en dikkat çekici özelliklerinden biri, merkezde yer alan yuvarlak kubbesidir. Kubbe, o dönemdeki teknikler kullanılarak işlenmiş taşlarla inşa edilmiştir. Hamamın geniş bir avlusu bulunmaktadır ve burada hamamın farklı bölümlerine geçiş sağlanmaktadır.
Artuklu Hamamı’nın farklı bölümleri arasında soğukluk, ılıklık ve sıcaklık olarak ayrılmaktadır. Sıcaklık bölümünde, merkezde yer alan bir göbek taşı bulunmaktadır. Ilıklık bölümü ise, soğukluktan daha sıcak olan bir bölümdür ve burada da bir göbek taşı yer almaktadır.
Hamamın çevresinde, ihtişamlı yapısıyla birlikte küçük işletmeler ve esnaf dükkanları bulunmaktadır. Ziyaretçiler burada, yöresel ürünler ve el işi çalışmaları satın alabilirler.
Bitlis gezisi sırasında Artuklu Hamamı’nı ziyaret etmek, tarihe yolculuk yapmak isteyenler için kesinlikle önerilir. Hamamın sıcak, ılık ve soğuk bölümleri arasında gezinirken, Selçuklu mimarisinin önemli bir örneğiyle karşılaşabilirsiniz.
Nemrut Krater Gölü
Bitlis’in doğal güzellikleriyle dolu bir diğer durağı ise Nemrut Krater Gölü’dür. Bu göl, volkanik bir kraterin içinde yer alır ve eşsiz güzelliğiyle ziyaretçilerin ilgisini çeker. Nemrut Krater Gölü’nün çevresi yemyeşil doğa manzaralarıyla doludur ve piknik yapmak için oldukça uygun bir yerdir. Ayrıca, gölde yapacağınız tekne turu da unutulmaz bir anı olarak hafızalarınıza kazınacaktır.
Gölün etrafında konaklama yapabileceğiniz tesisler bulunmaktadır. Tesislerde kalmadan önce, bölgenin havası nedeniyle yanınızda mutlaka sıcak tutacak kıyafetlerin bulunması gerektiğini unutmamanız gerekir. Ayrıca, bölgenin yüksek rakımı nedeniyle, geceleyin oldukça soğuk olabilir. Bu nedenle, konaklarken yanınızda uyku tulumu veya kalın bir battaniye bulundurmanızda fayda vardır.
- Nemrut Krater Gölü ziyaretiniz sırasında güneş gözlüğü ve şapka gibi güneşe karşı koruyucu ekipmanlarınızı yanınıza almayı unutmayın.
- Yaz aylarında bölgede hava sıcaklıkları oldukça yüksek olabildiği için yanınızda yeterli miktarda su bulundurmanızda fayda vardır.
- Göl kenarındaki piknik alanlarına giderken yanınızda yemek ve içecek malzemeleri getirebilirsiniz.
Doğal güzellikleriyle ünlü Nemrut Krater Gölü, bölgeye gelen turistlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir. Gölün eşsiz manzarası ve güzel doğa manzaraları ziyaretçilerin ruhunu dinlendirirken, göl etrafındaki piknik alanları da ziyaretçilerin keyifli vakit geçirmelerine olanak tanır.
Akşemseddin Türbesi
Nemrut Krater Gölü çevresinde ziyaret edilebilecek yerlerden biri de Akşemseddin Türbesi. Türbe, Akşemseddin isimli bir İslam alimi ve Osmanlı padişahlarından birinin hocası olan Şeyh Akşemseddin için yapılmış. Şeyh Akşemseddin’in türbesi, Nemrut Krater Gölü’nün güneydoğu kıyısında yer alıyor.
Türbenin yapım tarihi tam olarak bilinmese de, Osmanlı döneminde yapılmış olduğu tahmin ediliyor. Türbede Şeyh Akşemseddin’e ait eşyalar ve eserler sergileniyor. Ayrıca, türbeye yakın bir alanda da Şeyh Akşemseddin’in hayatına ve eserlerine dair bilgilerin yer aldığı bir müze mevcut.
Akşemseddin Türbesi, Nemrut Krater Gölü çevresinde yapılabilecek güzel bir kültürel aktivite olarak ön plana çıkıyor. Turistlerin ilgi odağı olan türbenin çevresindeki doğal güzellikler de ziyaretçilerin daha fazla vakit geçirmelerini sağlıyor.
Bölgedeki diğer tarihi ve doğal yerler gibi, türbe de ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Türbenin ve çevresinin tarihi dokusunu keşfetmek isteyenler için zengin bir tarihî miras sunan Akşemseddin Türbesi, Bitlis’in turizm potansiyelinde önemli bir yere sahip.
Güroymak Gölü
Güroymak, doğal güzellikleriyle ünlü Bitlis iline bağlı bir ilçedir. İlçenin en popüler turistik yerlerinden biri de Güroymak Gölü’dür. Göl, berrak suları, çevresindeki yeşillikler ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine huzurlu bir ortam sunar. Ayrıca gölün çevresindeki piknik alanları sayesinde aileler için ideal bir yerdir.
Güroymak Gölü, doğal güzelliklerin yanı sıra tarihi de önemli bir yere sahip. Gölün etrafında yer alan tarihi kalıntılar, bölgenin tarihine ışık tutar. Bölgedeki tarihi eserler arasında Bizans dönemine ait olan kale kalıntıları, kiliseler ve mezarlar bulunmaktadır.
Güroymak Gölü, özellikle yaz aylarında yoğun bir ziyaretçi trafiği yaşar. Ziyaretçiler gölün berrak sularında serinlerken, çevredeki piknik alanlarında keyifli vakit geçirirler. Ayrıca gölde yapılan su sporları, bölgeye farklı bir heyecan katmaktadır.
Gölün çevresinde yer alan piknik alanları, ziyaretçilere ağaç gölgeleri altında dinlenme ve yemek yeme imkanı sunar. Ayrıca yapılan çevre düzenlemeleri sayesinde bölge korunmuş bir doğal alan görünümündedir.
Güroymak Gölü, Bitlis ilinin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yerdir. Doğanın sunduğu güzelliklerin yanı sıra tarihi ve kültürel zenginliklerini de keşfetmek isteyenler burada keyifli zaman geçirebilirler.
Bitlis Etnografya Müzesi
Bitlis Etnografya Müzesi, Türkiye’nin en zengin müzelerinden biridir ve Bitlis’in kültürel ve tarihi dokusunu yansıtır. Müzede, Bitlis bölgesinin tarihi, kültürü ve gelenekleri hakkında kapsamlı bilgi ve sergiler yer almaktadır.
Müzede bulunan eserler arasında, el yapımı dokuma kilimler, geleneksel elbiseler, ahşap oyma işleri ve gümüş takılar gibi yerel halkın geleneksel el sanatlarına ait objeler bulunmaktadır. Ayrıca, Bitlis’in tarihi ile ilgili önemli objelerden bazıları da müzede sergilenmektedir.
Müze, Bitlis’in tarihine ilişkin eserlerin yanı sıra birçok farklı dönemden kalma sanat eserlerini de barındırır. Bunlar arasında, Selçuklu, Osmanlı ve İslami dönemlere ait eserler yer alır.
Bitlis Etnografya Müzesi, müze içinde ziyaretçilerin keyifli zaman geçirmesi için birçok interaktif sergi sunar. Ziyaretçiler, geleneksel el sanatları hakkında bilgi alabilir, ayrıca Bitlis’in tarihi ve kültürel mirasını keşfetmek için interaktif sergilere katılabilirler.
Müze, Bitlis bölgesinin tarihi ve kültürel dokusunu yansıtırken aynı zamanda bölgenin geleceği hakkında bilgi verir. Ziyaret edenler, müzede sunulan zengin içerik sayesinde bitlis bölgesinin tarihine ve kültürüne yakından tanıklık edebilir, böylece bölgeyi daha iyi anlayabilirler.
Sonuç olarak, Bitlis Etnografya Müzesi Bitlis’in tarihine ve kültürüne ilişkin zengin bilgi içeren önemli bir müzedir. Ziyaretçiler, müzeyi ziyaret ederek, Bitlis bölgesinin tarihi, kültürel ve geleneksel mirasını keşfedebilirler. Bu müze, Bitlis’e gelenler için mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alır.
Nemrut Dağı Arkeoloji Müzesi
Nemrut Dağı, Türkiye’nin en yüksek dağları arasındadır. Antik dönemde Kommagene Krallığı’nın merkezi olan Nemrut Dağı, kültür ve antik çağının zenginliğine sahip bir bölgedir. Nemrut Dağı Arkeoloji Müzesi de bu zenginliği yansıtmaktadır.
Müze, Nemrut Dağı’nda bulunan antik kentlerin kalıntıları, heykeller, tapınak kalıntıları, freskler ve diğer antik eserlerin sergilendiği bir müzedir. Bu eserler, Kommagene Krallığı ve diğer antik uygarlıklardan kalmadır ve bölgenin tarihini ve arkeolojik geçmişini yansıtmaktadır.
Müzede, Kommagene Krallığı’nın en ünlü kralı Antiochus’un büyük heykeli de görülebilir. Ayrıca, Antiochus’un çocukları, torunları ve diğer aile üyeleriyle ilgili heykeller de sergilenmektedir.
Müzede ayrıca, Nemrut Dağı bölgesinde yapılan kazılarda bulunan arkeolojik kalıntılar, yazıtlar ve çeşitli arkeolojik buluntular da sergilenmektedir. Bu kalıntılar, bölgenin antik yaşamına ve uygarlıklarının zengin mirasına ışık tutmaktadır.
Nemrut Dağı Arkeoloji Müzesi, antik çağa ilgi duyan herkesin kesinlikle ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir. Bölgenin tarihini ve zengin kültürünü keşfetmek isteyenler, müzenin kapılarını ziyaret ederek bölgenin zenginliklerini keşfedebilirler.
Ahtamar Adası
Bitlis’e yakın olan Ahtamar Adası, bölgenin en önemli turistik yerlerden biridir. Adanın en önemli özelliği, tarihi kilise ve manastırlarıdır. Adada bulunan Surp Haç Kilisesi, 915 yılında inşa edilmiş olup, Ermeni mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Kilise, uzun yıllar boyunca yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, ancak son yıllarda yapılan restorasyon çalışmaları ile tekrar eski görkemli günlerine kavuşmuştur. Ayrıca, kilisede yer alan mozaikler de oldukça dikkat çekicidir.
Ahtamar Adası, tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Adada aynı zamanda, Kutsal Haç adıyla anılan bir manastır ve bir Roma hamamı da bulunmaktadır. Manastır, 10. yüzyılda inşa edilmiş ve Ermeni mimarisinin en önemli yapılarından biridir. Adadaki Roma hamamı ise, Bizans döneminden kalmıştır ve oldukça iyi korunmuştur.
Ahtamar Adası’na ulaşmak oldukça kolaydır. Adanın Bitlis kent merkezine olan uzaklığı yaklaşık 50 km’dir. Bitlis’ten kalkan tekne turları ile adaya ulaşmak mümkündür. Ayrıca, tur firmaları da düzenledikleri gezilerle ziyaretçileri adaya taşımaktadır.
Adada bulunan tarihi yapılara ek olarak, Ahtamar Adası’nın doğal güzellikleri de oldukça etkileyicidir. Adanın çevresi turkuaz renkli sularla çevrili olup, yaz aylarında ziyaretçilerin serinlemesi için oldukça iyi bir seçenektir. Ayrıca, adanın etrafındaki dağlar ve yeşil alanlar da doğa yürüyüşleri yapmak isteyenler için idealdir.
Ahtamar Adası, Bitlis’teki diğer turistik yerlerle birlikte gezi planı yapılıp, birkaç günlük keyifli bir tatil geçirilebilecek yerlerdendir. Kilise ve manastırlarıyla tarihi bir atmosfere sahip olan adada, doğayla iç içe bir tatil yapmak mümkündür. Ahtamar Adası, Türkiye’nin en güzel adalarından biri olarak görülmektedir ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır.
